Kağıt Parayı Kimler İcat Etti ? Para icat edilmeden önce, deniz kabuğundan kıymetli metallere kadar çeşitli mallar değişim aracı olarak kullanılmıştır. Tarihi kayıtlara göre, M.Ö. 118 yılında Çinliler deri para kullanmışlardır. İlk kağıt para ise M.S. 806 yılında yine Çin’de ortaya çıkmıştır. Batıda kağıt paraların basılması ve kullanılması 17 nci yüzyılın sonlarına rastlamaktadır. İlk kağıt paranın 1690’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde Massachusetts Hükümeti, İngiltere'de ise "Goldsmiths" ler tarafından basıldığı ve dolaşıma çıkarıldığı, 1694 yılında İngiliz Merkez Bankası ve daha sonra diğer ülke merkez bankalarının kurulması ile de yaygınlaştığı görülmektedir. "Kağıt icat edildi, paranın kağıt olması yüzyıllar sürdü." Dünyanın en çok söylenen şarkısı hangisidir ? Bu şarkı "Happy birthday to you" dur. Şarkının asıl kaynağı Amerikalı iki kız kardeşe aittir. Orijinal adı "Good Morning to All" yani "hepinize günaydın"dır. Daha sonra güftesi değiştirilerek bütün dünyaya yayılmıştır. Fakat telif hakkı kardeşlere aittir, onlardan sonra da Warner/chappel müzik şirketine geçmiştir. Müzik ticari amaçlı kullanıldığı zaman şirkete ödeme yapma zorunluluğu vardır. Mezara niçin çiçek konulur ? İlk olarak Mısır Firavunu Tutamkamon' nun milattan önce 1346 da öldüğünde mezarının çiçekten taçlarla kaplandığı saptanmıştır. Kuzey Avrupa da ise M.Ö 2000 yıllara kadar mezara çiçek konduğu belirlenmiştir. O zamanlarda bu çiçeklerin amacı iyi ruhları çekme, kötü ruhları kovma amacıylaydı. Sonradan ise asıl amaç cesetler çürürken çıkan kokuyu kamufle etme amacını taşır. Servi ağacı da bu nedenle mezarlıklarda kullanılır. Ağacın yaprakları rüzgarı önler, kendine özgü ferah kokusu vardır. Cenaze törenlerinde siyah giyinmenin amacı da mezarlıklarda hayaletlerden sakınmak amacı taşımaktadır. İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına takarlar ? Özel bir durum veya farklı olma düşüncesi yoksa insanların çoğu saatlerini sol kola takar. Çünkü çoğunluk sağ elini kullanmaktadır ve bu kolun daha hareketli olması nedeniyle saatin bir yerlere çarpıp zarar görme olasılığı yüksektir. Zaten saatin kurma düğmesi 3 rakamının yanındadır. İnsanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten çıkarmadan sağ elle uzattıkları sol kollarındaki saati kurabilirler. Satrançta şah niçin o kadar pasiftir ? Çünkü şah koruma altındadır. Zaten satrançta amaç şahı almaktır. O yüzden bütün taşlar onu korumakla görevlidir. Vezir ise başkumandan gibi şaha yardım eder. İleri geri, çapraz her yöne gidebilir. Batıda vezire Kraliçe adı verilmiştir. Bununla Kraliçe'nin Kralın en büyük desteği olduğunu işaret etmektir. Satranç 6. yüzyılda Hindular tarafından oynanmaya başlanmış, oradan dünyaya yayılmıştır. Bir hafta niçin 7 gündür ? Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın sayısının 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı. Niçin otellerin kapıları döner kapıdır ? Döner kapıların tek amacı enerji ve yer tasarrufudur. Büyük binaların içerleri devamlı olarak ısıtılır. Açılan normal kapıdan içeri soğuk hava rahatlıkla girer. Eğer normal kapı kullanılırsa hava değişimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden çalışacaktır. Özellikle çok kişinin girip çıktığı otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu için döner kapı kullanılır. Döner kanatlar sıcak havanın dışarı çıkmasına, soğuk havanın da içeri girmesini engeller. Üstelik tüm bu işlev kapı çapı kadar yer alır. Bardaktaki buzlar niçin birbirlerine yapışırlar ? Buzun erimesi için yalnızca sıcaklık değil basınç da önemlidir. Dağlardaki buzulların kayma nedeni de budur. Basınçla alt tabaka erir ve kayma oluşur. Bir kabın içinde ya da bir bardakta üst üste duran buzların her biri altındakine değdiği noktada bir basınç oluşturur ve bu noktada çok küçük kısım erir. Buradan hareket eden su çok az yanda iki buz küpçüğünün birleştiği noktada tekrar donar. İki buz parçası kaynak yapılmışçasına birbirlerine yapışır ve orada bir daha erime olmaz. Neden evlilik yüzüğü yüzük parmağına takılır biliyor muydunuz ? Evlilik yüzüğü neden hep aynı parmağımızdadır da, neden işaret parmağı baş parmak ya da serçe parmak değil de neden yüzük parmağı... Evlilik yüzüğünü ilk defa eski mısır prensesi nefertiti takmıştır...o yıllardaki Tıbbın ne kadar ilerde olduğu ayrı bir tartışma konusudur ama yüzyıllar Sonra anlaşılmıştır ki direk kalbe giden tek damar evlilik yüzüğünü taktığımız Parmaktadır.. Başka hiç bir parmağımızdan direk kalbe giden bir damar yoktur PİRAMİTLER • Kahire'de bulunan "Keops piramidi" nin 12 ton ağırlığında iki buçuk milyon bloktan oluştuğunu, Günde on blok yerleştirilmesi halinde yapımının 664 yıl süreceğini, Piramidin üstünden geçen meridyenin karaları ve denizler itam eşit iki parçaya böldüğünü ve piramidin dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunduğunu, Yüksekliğinin (164 m.) bir milyarla çarpımının güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı verdiğini, Taban alanının, yüksekliğinin iki katına bölünmesinin pik sayısını verdiğini, • Piramitlerin içerisinde "ultrasound", radar, sonar gibi cihazların çalışmadığını, • Kirletilmiş suyun bir kaç gün piramidin içinde bırakıldığında arıtılmış olarak bulunduğunu, Piramidin içerisinde sütün bir kaç gün süreyle taze kaldığını ve sonunda bozulmadan yoğurt haline geldiğini, Bitkilerin piramit içerisinde daha hızlı büyüdüklerini, Çöp bidonu içindeki yemek artıklarının hiç koku yaymadan mumyalaştıklarını, • Kesik, yanık, sıyrık ve yaraların piramidin içinde daha çabuk iyileştiğini, • Piramidin içinin göreli olarak yazın soğuk, kisin sıcak olduğunu, Piramit kimin adına yapıldıysa onun bulunduğu odaya yılda 2 kez güneş girdiğini ve bu günlerin doğduğu ve tahta çıktığı günler olduğunu, BİLİYOR MUYDUNUZ ? Uzayla ilgili geçekler • Güneş: Güneş Jüpiter den bin kat, Dünyamızdan bir milyon kat daha büyüktür. • Jüpiter: Güneş sistemindeki bütün gezegenleri bir araya getirirsek Jüpiter'in büyüklüğüne erişemezler. Dünya ile ilgili gerçekler • Is Dıünya üzerindeki en soğuk yer, ortalama -54 derece ile Antarktika'dır.En sıcak yer ise ortalama 34 derece ile Afrika'da bulunan Etiyopya dır. • En kuru çöl:Şili'deki Atacama Çölü en kuru çöldür.Bazı yerlerine 400 yıl yağmur yağmamıştır.Diğer bölgelerine ise hiç yağmur yağdığı görülmemiştir. • En uzun nehir Dünyadaki en uzun nehir Afrika'daki Nil Nehri'dir.Bu nehrin uzunluğu yaklaşık 6.600 km kadardır. • En yüksek uçurum ünyanın en yüksek kayalık uçurumu Hawaii Adası'nın kuzey kıyısında bulunur.Burada yükseklik bazen 1.005m'ye ulaşır. Bu yükseklik 275 katlık bir gökdelenle eş değerdir. Hala büyüyor: Atlantik, dünyanın en büyük ikinci okyanusudur ve hala büyümektedir.Her yıl 4 cm kadar genişler ve bunu yaparken, Avrupa ile Amerika'yı birbirinden giderek uzaklaştırır. • Felaket bölgesi Deprem kayıplarında Çin ilk sıradadır.1556'da meydana gelen depremde 830.000 kişi ölmüştür. • Altın madeni Dünyadaki denizlerde çok yüklü miktarlarda altın bulunur.Eğer bu altınların hepsi çıkarılıp dünyadaki herkese dağıtabilseydi, birer kilo altınımız olurdu. Hayvanlar • En büyük hayvanünyadaki en büyük havan mavi balinadır.Yetişkinlerin boyu 34 metreye, kilosu 190 tona ulaşır. • Uçan memeli:Uçabilen tek memeli hayvan yarasadır.En büyük yarasa uçan tilkidir.Kanatlarının uzunluğu 183cm'dir • En hızlı:Bütün memeliler arasında en hızlısı çitalardır.Hızları saatte 115km'ye kadar ulaşabilir. • En zehirlieniz kobrası dünyanın en zehirli yılandır.Zehiri normal bir yılanınkinden yüz kat daha güçlüdür. İnsanlar Aç mısınız?: Yaşamınız boyunca 30.000 kilo kadar yemek yersiniz.Buda 6 filin ağırlığına eşittir. Bunu yut: Yutulan yiyecek vücudunuzda 3,5metre yol alır yani bir otomobilin uzunluğu kadar. Saç: Bilinen en uzun saç Hint'li bir rahibindi.1949'da saçının boyu 8metre olarak ölçüldü.Yani kolunuzdan 13 kat daha uzun. Isı: Vücudun normal ısısı 37 derecedir.Eğer ısı 25 dereceye düşerse ölebilirsiniz. İnanabiliyor musunuz? X ışınlı gözler:1930 da bir New York'lu gözlerini kullanmadan görebileceğini iddia etmişti.İddiasını kanıtlamak için bakmadan yoğun trafikte motosiklet sürdü.Hiçbir yere çarpmadı.Kimse bunu nasıl başarabildiğini bilmiyor. Büyük yük:Mısır'daki büyük piramit 30 yılda inşa edilmiştir.Kullanılan taşlarla Fransa'nın çevresine 3 metre yükseklikte duvar yapılabilir. Mucize:Bir Alman pilot 1930'da uçağından atladı.Bir fırtına bulutunun içinden geçti.Bunun içinde buzla kaplandı.Buz öylesine kalındı ki düştüğünde pilota hiçbir şey olmadı
DUYURU PANOMUZ
SİTEMİZE HERGÜN YENİ AKTİVİTELER EKLENMEKTEDİR SİZE DAHA İYİ HİZMET VEREBİLMEMİZ İÇİN ELEŞTİRİ VE ÖNERİLERİNİZİ MUTLAKA SİTEYE YAZIN İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİZ
www.tolgacoskun05.tr.gg
ÖZLÜ SÖZLER
¦ İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur ¦ Bilgisiz bir kimse savaş davuluna benzer sesi çok, içi boştur. ¦ Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin önemi yoktur ¦ “Kalbi düşmanlıklarla meşgul olan kişi, faydalı işler yapamaz. Çünkü kalb, iki zıt meşgûliyeti bir arada bulunduracak kadar geniş değildir.” ¦ Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok. ¦ Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
ŞİİR BAHÇESİNDEN
SON OTOBÜS Gece yarısı.Son otobüs. Biletçi kesti bileti. beni ne bir kara haber bekliyor evde, ne rakı ziyafeti. Beni ayrılık bekliyor. Yürüyorum ayrılığa korkusuz ve kedersiz. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, elimi sıkarken sapladığı bıçak. Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman. Geçtim putların ormanından baltalayarak nede kolay yıkılıyorlardı. Yeniden vurdum mihenge inandığım şeyleri, çoğu katkısız çıktı çok şükür. Ne böylesine pırıl pırıl olmuşluğum vardı, ne böylesine hür. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık. Bakınıyorum başımı kaldırıp işten, karşıma çıkıveriyor geçmişten bir söz bir konu bir el işareti. Söz dostça koku güzel, el eden sevgilim. Kederlendirmiyor artık beni hatıraların daveti hatıralardan şikayetçi değilim. Hiçbir şeyden şikayetim yok zaten, yüreğimin durup dinlenmeden kocaman bir diş gibi ağrımasından bile. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Artık ne kibri nazırın, ne katibin şakşağı. Tas tas ışık döküyorum başımdan aşağı, güneşe bakabiliyorum gözüm kamaşmadan. Ve belki, ne yazık, hatta en güzel yalan beni kandıramıyor artık. Artık söz sarhoş edemiyor beni, ne başkasının ki, nede kendiminki. İşte böyle gülüm, iyice yaklaştı bana ölüm. Dünya, her zamankinden güzel, dünya. Dünya, iç çamaşırlarım, elbisemdi, başladım soyunmağa. Bir tren penceresiydim, bir istasyonum şimdi. Evin içerisiydim, şimdi kapısıyım kilitsiz. Bir kat daha seviyorum konukları. Ve sıcak her zamankisinden sarı, kar her zamankinden temiz. Nazım Hikmet